Kan oturmuş gökyüzüne,Çocuklar hep susmuş.Pus inmiş gözlerime,Çiçekler zamansız solmuş. Kimleri bırakmışım ben geride,Sırtına binip de kara yılanın,Bundandır kanmışım gülüşüne,Bir kez olsun adımı çağıranın. Kök salmışım…
Ahmet Soylu
Kan oturmuş gökyüzüne,Çocuklar hep susmuş.Pus inmiş gözlerime,Çiçekler zamansız solmuş. Kimleri bırakmışım ben geride,Sırtına binip de kara yılanın,Bundandır kanmışım gülüşüne,Bir kez olsun adımı çağıranın. Kök salmışım…
Sancılar içerisindeyim,
Kan bağlamış dudaklarım.
Yumrukluyorum geceyi,
Soğuk sert duvarları.
Aklında tatlı düşler,
Bahçende bülbüller.
İstemez gam keder,
El ister matem eder.
Bırakıyorum,
Avuçlarımda her ne varsa.
Oynamıyorum,
Artık her ne yazıldıysa.
Şen olasın, ah sen şen olasın,
Eylül’de ay ışığında yanasın.
Kuru bahçemde serçe olasın,
Taş üstünde tane toplayasın.
Zihnim yelkovana,
Ruhum akrebe takılmış.
Biri döndükçe doldurur,
Diğeri ağır ağır dem alırdı.
Her kavuşma bir sonbahardı.
Babama;
Tatlı tatlı sev beni,
Gökyüzüne sar beni.
Masallara kar beni,
Serçe olayım sal beni.
Hesap tutmuyor ey dost.
Ne aldığım verdiğime denk,
Ne bildiğim söylediğime.
Bir delik tas kolay dolmuyor.
Ziyandayım ben şu cihanda,
Azaptayım ben hep divanda.
Ararım imanı sanki günahta,
Meyletmez ki dost hiç bana.
Niye çaresiz bakışların?
Buğulu ve naif gözlerin,
Ufku görür sen istersen.